23 Eylül 2011 Cuma

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Çok esneğiz..

Hepimiz birer cimnastikciyiz.Hem de artistik.

Ufacık noktalar vardır..Herşeyi anlatırlar.
Bugün o ufacık noktalardan birini dinliyorum.
O kadar saçma sapan birleşen puzzle parçaları var ki ,
şey gibi
temizlik yaparken bulunan küpe teki gibi..
Kaybolduğunda ihtiyacın olana kadar farketmezsin de , ummadığın anda bulduğunda kotunun cebinde unuttuğun parayı bulmuş gibi olursun ve onu oraya koyuşunu hatırlarsın ya.. Öyle.
O kadar saçma bi zaman ki öfkelenmem için, geçmiş olsun hatta.O kadar yani.

Nasıl düşünmem gerektiğini sürekli unutturuyor bu olaylar.Kendime bi felsefe belirleyip kendimi telkinlemeye çalışırken , mutlu olmak için çabaladığımı farkedip, yorulup, tekrar düşünmeye başlıyorum.Ve bu sürekli kendini tekrarlarken geçen tek şey zaman oluyor.Ben yine aynı yerlerdeyim.Sadece yaş olmuş yirmiüç..

Bişey beklemiyorum aslında,istiyorum sadece ki bu insan oluşumdan.
Huzurumu kendim yaratmaya çalışırken lanetli gibi başa sarmamın nedeni ben miyim ?
Yaşamaya mı çalışıyorum yoksa suikast var da her defasında ıskalandığından mı bu huzur yoksunluğum bilemiyorum.
Tek istediğim daha uzun süreli huzur.
2 günden fazla sürenlerden..
'İstikrar' ı 'huzur' la aynı cümle içinde kullanabileceğim kadar uzun..

aslında bir konu var.

26 Ağustos 2011 Cuma

"Bazen anlamazsın,
işte o zaman 'mış gibi' yapmamalısın."
Sırf, sonra anlamadığın yüzüne vurulduğunda "biliyorum" demekten utanma diye.
"Hiçbirimiz kahraman değiliz.
zira ;
yaşamak için hepimizin nefes alması gerekiyor.
Yaşamak sadece senin yapabildiğin özel birşey değil yani.
bunu hepimiz biliyoruz .
Hatta bak,bunu yazarken şuan ben de nefes alıyorum."

26 Mart 2011 Cumartesi

incelikler yüzünden..

Düşündüğünüz,
Söylemek istediğiniz,
Söylediğinizi sandığınız,
Söylediğiniz,
Karşınızdakinin duymak istediği
Duyduğu
Anlamak istediği
Anladığı

arasında farklar vardır.

Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var..

Yaklaşık 1 senedir kimseyi kırmak istemedim.Uzak durmaya çalıştıkça entrikaların içine düştüm.İnsan oluşum,duygularım,hissettiklerim geçmişimi unutturdu bana.
.İnsanım ya..
Neyse.
Bu defa olabildiğimce açık yazıcam.Bildiğin konuşur gibi...

Mart aylarından nefret ettiğimi anladım dün.Hep hayatımın en boktan karmaşık ayı oluyor çünkü.Farklı konular,zor durumlar,iğrenç hissetmeler,hissedememeler..
Geçen seneden beri kendimi rahatlatmaya çalıştığım anlatmaya çalışıp her defasında biri ya da birilerinin yanlış anladığı,yazdığım tüm yazılarla başlıyorum kendimden bahsetmeye..
Hiç rahatlayamadım.İzin vermediniz hiçbiriniz.Önceleri herkes eski sevgilime yazdığımı düşündü.Yeni sevgilisi rahatsız oldu hep,huzursuz oldu.Hala Onur'u düşündüğümü düşündü,bu onu hırslandırdı.Zaman zaman uğraştı benimle.Anlatmaya çalıştım , kendimle olan savaşım,vicdanım ve bunları lanet olsun ki bastıran şimdiye kadar hiç hissetmediğim kadar yoğun olan duygum yüzünden açık olamadım ve işin her gizli yanı inandırıcılığını yitirdi.Normaldi bu.
Kızdılar bana,haketmediğim halde ve sözleriyle dövdüler.İlk zamanlar anlaşılamamanın verdiği sinirle cevaplar verdim.Sonra bunun sonsuza kadar süreceğini anladım ve bıraktım,ılımlı oldum kendimce,sustum..Çünkü gerçekten geçen sene ocak 16dan beri ne Onurla bi alakam kalmıştı ne de artık sevgim ya da sanıldığı gibi  umudum.2.5 sene iyisi kötüsüyle geçen bi ilişki yaşadım her kötü ayrıntıya,bitişinde birbirimize haketmediğimiz ama kızgınlıkla kurduğumuz her cümleye rağmen,bittikten sonra duyduğum saygının görmezden gelinmesine rağmen hak vermeye çalıştım.İçtendi her "mutlu olun."diyişim.İçten olabiliyordum çünkü zaten bi başkasına deli gibi aşıktım.
'Aşık olmuştum..'
...
Artık herşey bambaşkaydı.İstesem de..İstemesemde..


Eğer aşık olmamanız gereken birine aşık olduysanız yapabilecek hiçbişeyiniz yoksa sadece yazarsınız.Ve bunun olmaması gerekiyor ya..İçinizde tutmaya çalıştığınız,söyleyemediğiniz,çaktırmamak zorunda olduğunuz,kısaca kendinizi kastığınız her duygu,ya ağlayarak ya içerek ya da yazarak dökülüverir..
Ben de yazdım.E tabu oynar gibiydim.Yasak belli kelimeler vardı.Kuramadım cümleleri..Kuramadığım her cümle için geçmişim alındı..Oysa olan bambaşkaydı.
Kendimi rahatlatmak için yaptığım eylem için bile açıklama yapmam gerekti hep.Kırmak istemedim çünkü kimseyi.Açık olacağım her cümle birinin canını yakacaktı.Hiç kurmadıklarım da benim canımı..Ortayı bulayım dedim, ama yapamadım..Ne yaparsam yapayım zaten 'yanlış'tım yeterince..Neyse dedim bıraktım 'geçmiş'e açıklama yapmayı..Dedim ne söylersem söyleyeyim,inandırıcı olmayacak.Bırak..Zamanla onlar da hayatlarına bakacaklardır..
Bu arada olan yine olmaya devam etti.İçimdeki bu lanet duygu büyümeye devam etti.O büyüdükçe kaçtım,kaçtıkça büyüdü.Kendime itiraf edemediğim bişey yüzünden her gece kendimle savaşıp kaybedip ağlarken sızdım..
Her sabah yeni bir güne uyandım ben..
Sadece ben uyanmışım hep.
Herkes her güldüğüm an için beni suçladı,parmakla gösterdi,henüz tanışmadıklarım bile hayatlarında dolaylı olarak bulunmamdan rahatsız oldular..Benim bu sırada hissettiklerim için kendimi yok sayışımı bilmedi kimse,görmedi.

'Gel' dediğimi sandığınız her an
Hep 'git' dedim.

Gitmedi.
Arkamı döndüm topuklarım kıçıma vura vura koştum.Hep arkamdaydı ayak sesleri.Benimle aynı metronomda.Durmadım,koşarak kaçmaya devam ettim.Yönü bile umursamadım hatta.
Ve öyle anlar geldi ki , çarptığım ve düştüğüm her an için bile ayrıca hesap soruldu,'normal ' dedim,hesap verdim..
'Doğru' yapmaya çalışırken,hayatınızdan kaçmaya çalışırken, o ölçüde yaklaştınız bana..Zaten vicdan muhasebesinden yeterince yorgun bana , kendime bile soramadığım soruları sorup cevaplar beklediniz..

Verdiğim cevaplar olmasını umduğum ve aslında inanmasanız da yapmaya çalıştığım herşeydi..

Çok çabaladım.Çok çabaladı.'Olmaz'ı denedik..Olmadı..

Bunlar olurken bi de izlemek zorunda olduğum şeyler vardı..
Hiç düşündünüz mü gördüklerinden ne derece etkilenir insan? Görmek zorundaydım evet...Her gördüğümde daha çok kaçtım,kendime bahane yaptım.Kendimi düşünüyor gibi kandırdım kendimi ve siz üzülmeyin diye hissettiklerim sanki yoklarmış gibi davrandım hem kendime,hem sebep olana..Tamam dedim her defasında..
"Tamam işte."
 Müzik güzel gidiyordu.Sarıldım ona.Sadece müzikle yetinecektim.Kandıracaktım kendimi somut bişey bulana kadar sarılacak işte..Herneyse.
Alıştım,bozuldu,alıştım,bozuldu..
Sonra buna da alıştım.Ve bildiklerimi görmeye başladım..
Hayatımı yaşamadım.Hayatları yaşadım..Yaşatılan şeylerden farklı şeyler yaşamadım,yaşamadı.
Yaşanamazdı,yaşatılmazdı,yaşatılmadı da.
Zaten bu da yetmezdi 'doğru' için,yetmedi.
"Olmaz böyle" dedim.Kararlar aldım,uygulamaya çalıştım,çalıştı..Çabalandı.
"Çabaladık" demem mesela."Birlikte" değil, ayrı ayrı..
Anlık kırılmalarınız aslında büyük olayların engellenme çabalarıydı,hiç bilmediniz.Ben hep oyun bozan oldum.Ve bu daha birşey değildi,en kötü olacaktım daha..
Dedim ya ne yaparsam yapayım zaten birileri tarafından asla anlanmayacaktım..Bir de 'zamanı değil' durumu vardır ya.Ben hiç inanmadım ona.Ve her açık cümle kurmak istediğimde susturuldum..Açık cümle kurulmasını istedim,"zaten kötü olacak olan ben olucam..zamanı ertelemek çözüm değil sorun" dedim,benim karar verebileceğim bişey değildi bu,o yüzden yine 'yanlış'oldum..
'Sonra'yla 'şimdi değil' i karıştırdı(k).Ve bu sonunda 'hiç' imiz oldu.
 Hiçbirşey beklemedim.Hirbirşey istemedim.Kimseden.
Kimseyi beni seviyor diye sevmedim.
Kimseyi beni sevsin diye sevmedim.
Ben sevdim sadece.
Bazen o bile bilmedi.
Bazen herkes 'bildi.'
'Sonunda'..
Yoruldu herkes.Kırıldı herkes.Herkes yaralı çıktı bu durumdan.Kimse bi eksik bi fazla değil.
Değil de..
Lanet olsun aşık olduğum için hala pişman değilim.Bunun canımı yakması biraz sürer gibi.
Neyse..
Kimseyi kırmak istemedim ben.Kimseyi.Ama özellikle kırılmaması gereken biri vardı,onun için harcadığım her çabada ben yıprandım,yıpratıldım.Bilmedi,görmedi..Görmesin de zaten.

Bireyselleştiriyorum bitirirken..


Başından sonuna söylediklerimi de unut hadi,inanma öfkelen hatta belki..Duyacağın duygu şuan herneyse haklısın..
Ama tek konuda içim rahat.Gerçekten hiçbir zaman asla garezim olmadı,hırslanmadım,kıskanmadım,kinlenmedim.
Hakkım zaten yok hoş,tartışmıyorum zaten ama insan olmanın getirdiği bazı engellenemez duygular vardır  ya bu saydıklarımdan hiçbirini duymadım sana.
Ve ne olumsuz herhangi bişey düşündüm herhangi bi zaman diliminde,ne de bu güne kadar yazdıklarım ya da yaşadığım şeyler doğrultusundaki tavırlarımın en ufacık kısmı bile sanaydı..
Hissettiklerimi yasaklamaya haddi olmayan herkeseydi tüm kızgın cümlelerim.
Sana değil..

Hayatıma müdahale eden o kadar kişi vardı ki.Restler çeken,sırtını dönen,kulisler yapan zaman zaman,bile bile canımı yakan.Sanki huzurluymuşum gibi..
Hep üzüldüm.
Sadece haketmeyişine,karşı koyamayışıma ve çok samimiyetsiz gelecek biliyorum, ama kimseyi inandırmak için yazmıyorum dedim ya en başında, inanmayacak olsan ya da hiç anlayamayacak olsan da sana duymayı çok istediğim 'kıskançlık' duygusunu duyamayışıma.
Ben seni kırmayı ya da üzmeyi hiç istemedim.
Canı yanıyorsa ayrıntıları alınır bazen insan,o kadar mükemmel denk gelir ki çünkü,açıklaması yoktur,"o kadarı nasıl olacak,"tır falan..
Ben hep neşeli,hayatına devam eden biri gibi gözükmek zorundaydım..Ve bu öyle zamanlarda öyle saçma sapan karşıma çıktı,yüzüme vuruldu ki..Abartmadan yazıyorum.Hayatımı altüst etti.
Gerçekten bi hayat diyemem yaşadığım şeye şuan.Zamanım geçiyor sadece.
Neyse,diyeceğim şu ki : asla kırmam seni.Asla.
İçim bu konuda en azından çok rahat,çünkü en ufak bir olumsuz düşüncem yoktu en başından,hiç olmadı,hala yok.Tanrım biliyor.


Öyle sanmana sebep olduğum herşey için özür dilerim!


Umarım bilmeden üzdüğüm her anını unutturucak kadar mutlu olursun..

Bu yazıyı af dilemek , günah çıkarmak için falan yazmadım..Ben kendimi asla affedemeyecekken,kimsenin beni affetmesi de umrumda değil zaten.
Ama en azından geçmişim;gerçekten çok önce 'geçmiş' olduğunu,yaşadıklarımın gerçekten çok canımı yakan yeni şeyler olduğunu ve eskiyemediğini,'bireyselleştirdiğim' kısmın sahibi de ne düşündüğümü anlamaya çalışacaktır..Diye umuyorum.

Bu da boş olabilir.Boşsa da;yarın yeni bi gün..
gerçi;
Huzurlu olduğum tek zaman dilimi rüyaydı eskiden,rüya oldu.

23 Mart 2011 Çarşamba

günaydın de.

Hayat o kadar garip ki..
Bazı durumlarda umursamadığınız kelimeler,cümleler o kadar kanınıza dokunur ki.
Ve buna rağmen katlanabilme eşiğinizi o kadar yükseltirsiniz ki bilmeden..Uyumadan hızlıca değişen fikirlerinize ve bunu  nasıl yapabildiğize şaşırır kalırsınız.
Şarkıların canınızı ne kadar yaktığından bahsetmiyorum bile.Hele de kulaklıkla dinleme gibi bi hataya düşmüşseniz,çok tehlikeli şekilde ağlayarak böyle yazılar yazarken buluverirsiniz kendinizi.
Tek amacınız da hakkaten azıcık rahatlayabilmektir.
Bazı şarkılara belli bi cümlesinden dolayı takılabilirsiniz,ama melodisi gözlerinizi doldurup çenenizi titretiyorsa o sırada yaptığınız başka hiçbirşeye yoğunlaşamazsınız.
Hayatımı düzeltenin de alt üst edenin de  müzik olması çok garip mesela..
Günü gününe garip tesadüfler yaşamak garip.Oysa sene geçen seneydi. Ama yok..mevsim aynı, sadece hissettiklerimiz farklı.
Ya hayatımızdaki kalıcı değişiklikler?..
' Kelebek etkisi ' dediğimiz zımbırtı.
Bugün kaç hayatı etkiledik acaba.Kaç kişi bizi düşünüyor da haberimiz yok.Tahmin ettiklerimiz canımızı yakıyorsa insanız demektir,yaşıyoruz sadece.
Büyük balık küçük balığı yutar mı hep? Ya küçük balık sadece sembolik olarak küçükse misal.
Kime,neye göre büyük ya da küçük?..
Pişmanlık yaşadığımız şeyler hakkında oturup düşünebiliyorsak egomuza rağmen,çabalamak için hala zamanımız var demektir.Kaybetmemek için elinden geleni yap.Yap ki 'ya yapsaydım ' kısmını düşünme. Kafanda sorular kalmasın.Cevapları için kendinle savaşman gerekiyorsa kendini öldür ve al o cevabı.
Çok kötüyüm,eski şeylere değil hayatımdaki yeni gelişen olaylara takılıp üzülüyorum.
Üzülmek değil gerçi artık bu. 'God Mode'

Bugün ilk defa inandığım şeyler için çabaladım,kendimle savaştım ve kendimi öldürdüm.

 Gurura yenilip pişmanlık duymamak için yerde yatışımı izlerim.Sonunda kokusuna bile dirilmek var...uyuyabilmek var. 

7 farklı harfe sahip O' var..

22 Mart 2011 Salı

hayat çok çılgınlı.

"sebep yaratırken düşünmediğimiz herşey
sonucunda yastığımızı ıslatabilir.
hayatı her yönlendirdiğimizi sanışımız yarın en büyük pişmanlığımız."
..düş'ün..

şarkılar beni söyler de..sözüm çok , melodim yok.

rüyamda da uyuyorum.
ki orda canım yanmasın bari..
sustum.
korkuyorum çünkü;
küçücük beni tutan elleri..
' Kız çocuğu '

9 Mart 2011 Çarşamba

kurallarlayaşıyorum .com

Hesapsız,yasaklı
kuralsız,kararlı
sabırsız,duyarlı
istikrarlı..

birebir,aynı
bi o kadar farklı
unutturur kendini,
aptal zamanı.


çok seversin
sabredersin
susar,bakar
hep izlersin


yetmez bu hiç
hep özlersin
her bencile
böyle gülersin.


yaşadığını hisseder
haline hep şükreder
minnet etmez çok sever
sen de korkmaz,seversin.


bi tek onu bilirsin
o da bi seni bilsin
aşkı bencil ne bilsin?
bu notum mutlu olmayı haketmeyen herkese girsin.

7 Mart 2011 Pazartesi

artı eksiyi döver.

Herşey bazen karmaşıklaşabilir.basitleştirmeye çalışma yapamıyorsan,sadece iyi olacağın şeyi bul,sarıl.
Yeteceğine inan,yetecektir.Ve inandığın doğrultuda çok kırgın da olsan çabala.Hayatına sırt dönme.
Sen öfkeliyken o yorgun olabilir,sen giderken o sadece bakabilir.Herşey öylece bitebilir.İçine sinmeden bitmesine izin verme.
Karşındakini bi daha hiç görmeyecekmişsin gibi kırma, hayatın boyunca hergün görecekmişsin gibi sarıl.
Özür dile,affet. Onu görmediğinde ne kadar özlediğini hatırla.Vakit sizden çalmasın, sen vakitten çal,onu özle.
Asla ondan vazgeçme.

 Birinden öyle ya da böyle bir kez vazgeçersen, o artık senin için artık vazgeçilmez değildir.


Elbette kimse vazgeçilmez ya da kimseye bağımlı değildir,olmamalıdır da.

Peki ya vazgeçilen?

6 Mart 2011 Pazar

"Bazen hiçbirşey şu an olduğundan fazla kırıcı olamaz.O kadar canınız yanar ki hatta,hissetmezsiniz."

Aslında kendini kandırdığını yaşlanınca anlarsın.

24 Şubat 2011 Perşembe

:)

Çok eğlenceli ve güzel bi gece geçirdim.Çok yoruldum.
Size günaydın,bana iyi uykular.

23 Şubat 2011 Çarşamba

sesli güldüm

Canlı yayında stüdyoya güvercin girmesi ve Seren Serengil'in üzerine sıçması?

Bence tesadüf olamaz.
"Yalan söylendiğinde sesimi çıkarmıyorum.
Kandığıma o kadar güzel inanıyorsunuz ki,uyandırmaya kıyamıyorum.."

küçük büyük memişler,türlü türlü yemişler, mahallenin kasabı öpsün sizi bebişler.

Gök çok gürültülü
yağmursa kuru
güvensiz insanlar
içimi soğuttu.

hep susar gibi yaptım
canım yandı,bağırdım
uzaktan bakanlara
ellerimi salladım.

yürüdüm epeyce
geçmedi sıkıntım
yutkunup yutamadığım tek şeyse
kimse kadar olmayan hırsım.

hırs dediysem de bakma
eğlenceli aslında
üzülebildiğimi gördüm
aramızdaki 7 farkı buldum.

genelleme iyidir
ama özelsen sevin dur
inanmak zor değil de
inandıran bulmak zor.

biri vardır övünür
biri vardır övülür
örneğini bilmesek
gayrı meşru görünür.

çok sıkıcı çoğunuz
takip edip durunuz 
demiyim diyorum da
lütfen sktrolunuz.

22 Şubat 2011 Salı


"bir yanımdasın bugün,bu kez daha sorulmasın.."


...
Sakin 
"Ağladık, ağlaştık,
Dünyaları kopardık,
Farkındayız bugün.
Sonrası hep aydınlık
Sebepsiz ve sonuçsuz, denek hayatım"

 ....
Sakin

"korkarım ben gecelerden
devlerden perilerden
korkarım ben yalnızlıktan
aklımda sen varsan.."


Demir Demirkan

21 Şubat 2011 Pazartesi

bazen güzel şeyler olur,bazen çok güzel şeyler.

20 Şubat 2011 Pazar

Monolog.Eğlenceli değil mi?

Ricky Martin bile gay,sen neden olmayasın.

17 Şubat 2011 Perşembe

Balkona atarım kendimi, dolunay değiştir beni. Öyle derine dalayım ki, kabarcıklar bile gözükmesin

Konuşmayacağım çok şey var bu gece.Anlatmayacağım hiçbirinize..Bilmeyeceksiniz düşündüklerimi.Özel bugün yazmayacaklarım.Özel bugün bilmedikleriniz.Özel bugün,sayenizde yaşadıklarım,yaşamadıklarım.Yaşayamadıklarım.

Ne derseniz diyin,olduğu yerde duran,büyüyen,kocaman bi kalbim var.120 metronomla çok istikrarlı.Sebebi içinse,sebep aramadım.
-Çok özür dilerim,ben aşık oldum!

Neyse..
Hadi bakın yüzüme ; sanki 'yokmuş' gibi.
Hepinizin keyfi yerinde tabi.Haddinizmiş gibi.
Beklediklerim mi var? "belli" dediklerim mi?
Belli ettiklerimle bırakın,
Sktrolup gidin artık,
Susun şimdi.

16 Şubat 2011 Çarşamba

çok korkuyorum

Bazılarının burunlarındaki siyah noktalar bi isim verilebilecek kadar büyükler.
Ey aynaya sadece saçları ve kıyafetleri için bakan ve genelde “neden benim de bi sevgilim yok” diye kendine fütursuzca soran insan nesli!
Tehlikenin farkında mısınız?

9 Şubat 2011 Çarşamba

"Yanında seni ısıtacak biri varsa , üşümek gerçekten güzeldir."

1 Şubat 2011 Salı

komik

Feysbukta 500 kişiyi aralarından sadece 7 yada 8 i saçma sapan durum güncellemelerimizi ve fotoğraflarımızı beğensin diye ekleyelim.Normalde tanımadığımız bir numaradan telefonumuza gelen mesaja bile ”sen kimsin ” tribindeyken sanal ortamda tanımadığımız insanların tüm bilgilerimize erişmelerine izin verelim,özel alana burnumuzu sokalım.Tanımadığımız bi defa bile “merhaba”laşmadığımız ama göz aşinalığımız olan herkesi bulup ekleyelim.Egomuzu ucuz yollu reklamla tatmin edelim.popimiz var.Havalıyız.

Hadi yakşşanlar.

sebebi yok.sadece güldüm.

Saçmalayın,eğleniyorum.

Portakal suyu da severim ben.Portakal varsa ,portakal suyu da sıkılır yani.Sıkarım kendime. Kime ne?

Anlaşıldım bence.

severim gerçi.

Kemik gözlükleri dar pantolonları ve boyna kadar ilikledikleri yakalarıyla tanıdığımız indie’ ci gençler vardır ya hani..Çakma ingiliz bozmaları..Bazısı bıyıklıdır bunların.Hiç onların da boyoz ve yumurta yiyebileceklerini düşündünüz mü?

Ben düşündüm,dahası gördüm.Sen de düşün,komik oluyorlar.Vallahi bak.

31 Ocak 2011 Pazartesi

çok açık yazıy..

"   Bak mesela kimse o küçücük parmaklarından birini karşılık olarak ısırmadığımda dudaklarını büzüp kafasını omuzları arasına gömmez O’ndan başka.
Kimse sevgilisi elleriyle yedirmiyor diye kurabiyeye süte küsmez o kadar çok severken ikisinide..
Kimse “avuçlarını özledim” demez.
Kimse O’nun kadar velet değildir,yaramazlığını sevemezsin o kadar kimsenin.

Kimse onun kadar eğlenceli gelmez.
O’dur en birinci.O'na aşıksın çünkü.Ya da o yüzden aşıksın O'na.Her ne b*ksa.


Bazen herkes anlarken kimsenin bilmediği,herkes bilirken kimsenin anlamadığı tek şeydir.


Kimse O’ olamaz.

Çünkü;

Kimse,bunlarla mutlu olacak kadar ‘biz’ken ‘aslında yok’ değil..anladın mı?"

-dedim .. sustu,anlamamıştı.

çok erotik değil mi?

sevdim onları.


killgil

Yalçın Çakır izliyorum.Evet.

Başka yerde bu saatte o kadar ekşın yok.En zararsız şekilde dahil olabildiğiniz olaylar,salgılanan adrenalin..Tek kaygım reytingine katkıda bulunuyor olmam,onun dışında bir problem yok.

Evinde Demet Akalın dinleyip arabasında normalde haz etmediği Amy Winehouse şarkılarına ‘yanındakiler’ için katlananlar kadar kuğl olamayacağım hiçbir zaman.
Ah tanrım!

peki

Sıla’nın  ‘sevişmeden uyumayalım’ daki tüm M harflerini F yapması?Kimse farketmemiş mi? Yoksa hakkaten M leri mi söyleyemiyor?Böyle özrü olan biri var mıdır?Neyse.


Diğer şarkılarına merak edip dikkat etmedim hayır,başka işlerim var.Çok üşengecim.

dızzzt.

adam haklı beyler,dağılın.

En mavi benim.

28 Ocak 2011 Cuma

25 Ocak 2011 Salı


bana 7 farklı harf,lütfen.
nefes alamıyorum da..

18 Ocak 2011 Salı

hayat ne garip , jelibonlar falan.

Bok at,izi illaki kalır.Montla sıç,üşütme. 


muk

merhaba,benim de böyle.

Beklemediğin bi anda tüm mutluluğun resetlenebildiğini görmek inat mı sağlar yoksa caydırıcılık mı?

-Tanrım bana bi iletim raporu yollar mısın?

17 Ocak 2011 Pazartesi

Özel güzeldir.

ÇOK.
Günaydın.

10 Ocak 2011 Pazartesi

bedel-i esaretin cesareti

Zekilik ile kurnazlık arasında fark vardır.

Bunun farkında olana zeki , kullanana kurnaz denir.

İşin ironisine gelirsek;
kullanan,asla karşısındakinin farkında olduğunu hesaba katmayacak ya da anlamayacak kadar sığ düşünür.

Yani;ava giden avlanır.

4 Ocak 2011 Salı

garipsediğim bazı günler herşeyi sıfırlayıp anı geri çeker.

Alışamıyorum bu duruma.Küstahlığa da tahammülüm yok,savunma yapmak istemiyorum.Gidin.

3 Ocak 2011 Pazartesi

"çare olmaz,soluklanmaz zaman,yenilenmez yalan."Jehan Barbur.

'Yalnız uyuyanlar' için mi? yalnız ' uyuyanlar ' için mi?

ağladım ulan

Brittany murphy :/

gerçekten cennette olmalısın.
"Merhaba,ben aşığım,teşekkürler,hoşçakal."