22 Temmuz 2010 Perşembe

Önce kendimi affetmeliyim.Ruhum geri gelsene,özür dilerim!

Öyle bi sebep ki her hatayı yapabilirsin,bu en ağırıdır bilirsin.
Ama sonra bakarsın hataların yargıcın olmuş,kendini asıyorsun.
Halatınsa arkana bakarken önüne çıkan taşların,hani takılıp düştüğün..
Dizlerindeki yaraların acısına rağmen,boynuna ipini kendin geçirirken farkedersin.
Çok pişmansındır çünkü insansındır,bu boğazını düğümler,söyleyemezsin ..

Zarar ziyan çoktur,sebeplisi yoktur..Vardır.Ama suçlu sensindir.

içses:"Çünkü Eros'un okunu,o daha atmadan elinden alıp kendine sapladın salak!."
[Kronos
Erosla ortak çalışmalı.]

Tüm değer verdiklerin merkezkaç kuvvetinden dolayı o an 3. tekildir.Yine de yaptıklarına kefildir..Bilir,görür,kusar,susar..Haklı haksız yoktur,suçlu suçsuz çoktur.

Mide
mi bulandıran şeyler kusunca bitse keşke.İnsan olmak zor geliyor şuan.Ağırlığı var.Somut o.Çok.


http://fizy.com/s/104601

malum

"Antonyo!Ellerimi bağla,gözlerimi sımsıkı yumarım ben.Bunları yaparken neden sorma bana.Bi sen kaldın yardım edecek ey en kadim soyut dostum!İyi değilim ben çünkü,zamanı iyi kullanamadım,yaşlandım,yorgunum..

Antonyo!Ayaklarımı da bağlar mısın?Sonra da bak gözümün içine,anla ne kadar uyumsuzum dünyamla..Beni maviye götürsene Antonyo..Suya karışmalıyım.Başka hiçbirşey yapamıyorum.Belki çözünürüm hem ..

Ağzımı bantla Antonyo.Çok konuştum 23 yıldır.Hadi veda et bana..Gülümse ve sırtımdan nehire it beni..Hadi Antonyo.Yarın yine aynı yerde aynı saatlerde nasıl olsa.."

21 Temmuz 2010 Çarşamba

kurtar beni Antonyo

Renkleri severim ama farklılık yaratırlar
Bu yüzden gridir düşlerim benim.Rengi aynı tonu farklı,gölgeli..
Bi onlardan eminim bu ara.Herkese inatla savunabilirim.Kendimce ispatlarım da.
Sebebi benim,Hepsi benim!

20 Temmuz 2010 Salı

zona

göremedim gelişini,
farketmedin sevişimi,
konu değil,hayra yor.

benim için çok
senin için yok
doğru değil,aynılık zor.

şimdi yine kandığım zanlı
sonunda elleri kanlı
bitişiyle başlangıcın
noktasıyla çözer sandı

yargılanan meçhul biri
bilinmedi,görülmedi
son kez arkasına baktı
kimseleri göremedi.

son kez aynasına baktı
kendini de göremedi..

iyi miydi bilemedi
bilineni çözemedi.
sonu geldi,bunu gördü
bi hoşçakal diyemedi.
kaçıyorum.

15 Temmuz 2010 Perşembe

sebebim var,biliyorsun.

Konumuz "Ben seni arayamam.."

Bu şarkıyı ilk çıktığında dinlerken gerçekten sözlerinin hangi kafayla yazıldığını çok merak etmiştim, hatırlıyorum. Anlamaya uğraştığım şeyse şuydu tam olarak; "bi insan bir insanı neden arayamasın arkadaşım? Yani özlemişsindir eski sevgilindir o zaman böyle gizli özneli, çok kapalı cümlelerle ne diye isyan şeklinde "ben seni arayamam" dersin ki? Ararsın olur biter. Açmazsa onun biliceği iş.. Ama aranır yani. Aranmaz mı? Aranır lan. Ben ararım..
Evet, sık sık monolog kurarım kendimle. "monolog kurmak " ğğ . İlk defa 'monolog' u cümle içinde kullanmakta çok zorlandım. Hangi eylem yüklem olur ki monologa? Hayda :S  Yine çok ironik oldu lan :D

Neyse..Parçanın çalmasıyla resmen uyandım. Bi prens varmış meğersem, taş gibiymiş de, öperek uyandırmış beni sanki.. Öyle.. :p


Anladım. Çok mantıklı lan. Gerçekten. Aranmaz..-mış..


7 Temmuz 2010 Çarşamba

peh

bu oyun hep çileli
bana zarlar hileli
kaderin bitmek bilmeyen oyunu mu bu?

6 Temmuz 2010 Salı

herkese şapur şupursa ben istemem tabi.

Efendim..
Birileri vardır,her istediklerinin kendilerinin olmasını isterler,aslında bunu her insan ister ama bu birileri dediğim kesimi farklı yapan yani 'birileri' sıfatını yapıştıran şudur ki : istenilen şeylerin arasında 1 den fazla,düşünebilen,karar verme yetisi olan ama asla bunu doğru düzgün uygulayamayan canlı olan insan varsa ve bu organizmalardan biri veya birkaçı da onu isterse ve o 'birileri' de bunu bilirse,üstüne üslük birde bu 'birileri' zaten birşeylere fazlasıyla sahipse ama yine de durumun çıkmazlığını kendi lehine çevirmekte ısrarlı ise ve siz bunu olayların içinde yada dışında izleyen biri iseniz kaçın. :D tam ters istikamete yol almalısınız hemde arkanıza "geliyor mu " diye bakmadan.

Yaşın tecrübe ile alakası olmadığı bilincine sahip arıza insan mıknatısı birinin görüşlerini ne kadar dikkate alırsınız bilemiyorum doğrusu.Bunun için fazlaca rahat düşünmeniz gerek sanırım.Ama ben günlük terapi yazımı yazıp rahatlarken sizinde "vaynassını lan ne yaşadı ki bu kadar uzun cümleler kurabiliyo gecenin bu vaktinde?" diye azıcık düşünmenizi isterim açıkçası.Çünkü o zaman aslında anlayamayacağınız herhangi bi konuyu birebir 'esas kız' yahut ' esas oğlan' şeklinde yaşarken tam manasıyla ne demek istediğimi kavrayacaksınızdır.Bu da hem haklı çıktığım için benim egomu hem sizin kafanızdaki soruları tatmin edecektir.

Konuya geri döneyim..

Şimdi efendim; hayatımızı oluşturan temel etmenler dün,bugün ve yarın değil midir?Evet.
Ama dünün aslında sadece teşhir özelliği vardır üzerimizde.Çünkü adı üstünde artık adı 'dün'dür.Dolayısıyla sadece işimize gelen şeyleri hatrlayıp üzülecek yada sevineceğizdir.Dünü geçelim.

Bügün,en önemli etken gibi görünür çünkü aynı zamanda yakın geleceği de içerir.Şöyle ki : 1 saat sonramızda salı günü olacağından yakın gelecek aslında bugün kapsamındadır.Dolayısıyla 'anı yaşa' olayı tamamen zırvalıktır.Kişisel bozukluklarımıza uyduramadığımız her bahane için su götürmez bir 'bepanthene' işlevi görür.
Bunun gibi özellikle gizli özneli kurulmuş bir kaç cümle daha vardır örneklendirebileceğim ki gerçekten gördüklerimizle çeliştiğinde çok sinirlendirir bizleri.Ki sonuna kadar katıksız haklıyızdır.

bkz: 'Elimden birşey gelmiyor,anlamıyorsun,neyse nasıl istersen öyle olsun..'

Adeta 'bir tek dileğim var mutlu ol yeter.'tadında cümleler.O Emrah kokusunu aldınız mı?Evet buram buram.

Yarın..Düşünmesi en anlamsız gözüken aslında hayatımızı sürdürmemizi sağlayan yegane soyut olgu.
Şimdi eğer dünle yaşıyorsanız aptal,bugünle yaşıyorsanız egoistsiniz bana göre.Yarınla yaşayamazsınız çünkü hiç bi zaman yarın gelmez.Yoktur aslında öyle birşey.Yatarız kalkarız 'yarın' değil 'bugün' olur.
Demek istediğim azizim ; ne dünlerin çok diye bugünlerine taşımalı,ne de önüne bakmadan bugününe sıkışmalı.

"Ne dünlerdi ya.."derken yürümeye devam edebilmeli.(bkz: Tuğberk Acar.)

Yarın yok azizim.Yarın yok.Yarın içinde.

bunu bana alın :B


Topshop eseri

3 Temmuz 2010 Cumartesi

02:47

"Başkası olma kendin ol" demiş ünlü düşünür Tarkan.
Neden demiş? Çünkü öyle çok daha güzelmişsin de ondan.
Doğru demiş.Öyleyse ona 73846698237409283498239048924 puanmış.


Hiç düşünmemiştim bugüne kadar,biraz önce oturup hayatımı düşündüm.Ne kadar mucizevi şeyleriz aslında.(Dine bağlamıycam bunu.O kısmı konuşmak bana göre değil zaten.)Neler neler yaşamaktayız,günler gerçekten çabuk geçmekte,yaşlanmaktayız.
'Yaş'lanmak.Her biten seneyi ömrümüzü saymak için kullanmak yani.Doğum günlerimiz ve yılbaşları olmasa asla farkında olmayacağız belki de.Ama o günler sanırım birazda insanoğlunun egosunu çok açık şekilde etiketlediğinden olsa gerek ,kutlamalara bahanemiz olan günlerden ya; işte o yüzden sadece 1 2 ay kala bi inadına farkındalık durumu hararetli şekilde basar.Hele de yalnız ve belli bi yaşın üstündeysen.Abbaov!Halbuki bence herkesin hayat standartlarının farklı olduğunu bahane yapabiliriz kendimize.Kaldı ki belli başlı bazı meslekler var ki; zaten yalnızlıkla tadını çıkarırsın.Örneğin müzisyenlik.Müzisyen adamın hayatı dağınık olur,ki öyle gerekir bence,olmasa da müzikle gerçekten ilgilenmeye başladığı an dağılacaktır.Dolayısıyla hayatının hangi bölümüne nasıl sıkışmak istenir o kısımdan ben bu halimle bile tereddütlüyüm.Çoğu duyguyu bastırmak,törpülemek gerekicek ki o da özveri olmaktan çıkar benlik değişimi olur.Çünkü belki de seni sen yapan en önemli özelliğini sadece o'nun hayatında olmak için unutacaksın.Sanki -miyormuş,-mıyormuş gibi yapmak durumunda kalıcaksın.Rol yapacaksın.Ve anlaman,anlaması uzun sürecek.Bu yüzdendir ki..Müzikle uğraşan,bu işle gerçekten belli birşeyler yapabiliyor olan adam hayatını sadece kendi için ve kendine göre yaşamalı diye düşünmekteyim.İşin keyfini süremezsen asla bastığın yer sahne zemini olmaz senin için..Tahta,beton,taş olur..
Ve yaşımız 20lerde iken elimizdeki standartlarla bile neler yapabiliriz,nasıl eğlenerek yaşarız aslında bunun farkına varmalıyız bir an önce.Yani aslında diyeceğim şu ki :

'Yaşın' yıldır hayattasın ve geçmişten gerçekten elinde ne kaldı?
İşte bu yüzden farkına var;

Hayat öznelse,'ben'cilce yaşanmalı!