28 Mart 2010 Pazar

ben burdayım prens nerde anne ?

DİPNOT:Şarkının introsunu duyunca, "sazlıklardaaan havalanaaaaaaaaaaaağn" diye giresim gelio direk.Ama her defasında tutuyorm kendimi ğğ

22 Mart 2010 Pazartesi

su'doku


Sigara içen biri olmak isterdim şuan.İsterdim ki,herbiriniz için bi tane sigara söndürebileyim.



21 Mart 2010 Pazar

Sorsana bi




Ha-ha!

17 Mart 2010 Çarşamba

"beşikkertme with bilmemne bıkbık"

Çok uykum var yeaa.Oha lan,ellerime laptop ışığı vurunca ne çirkin gözüküyolar O.o Küçücükler halbuki güzel sayılırlar hatta bence.Biri diğerine göre daha mı yaşlanmış ne?! Evet sağ el,normal bu o zaman.Damarlarımın çıktığını görünce pskolojik olarak etkileniyorum ve sanki o kanın basıncı beynime ağrı yapıyor,bu normal değil ğğ Mesela son paramı 3 çift ayakkabıya yatırmış olup hala ayakkabı dükkanlarının camlarına yapışıyor olmam ya da 2 tane converse gözüme kestirmiş olmamda normal karşılanmıyor :/ Beni böyle sevin :H Tutkuluyum evet.

Ulan demin beynimi bıkbık yoran kelimeler nerdesiniz?A-aa :O a yok cık garip bu.Uykudandır lan uykudan :M

muk.


14 Mart 2010 Pazar

bambu perdemin arasından sızan çizgili güneş ışığını seviyorum


Gün başladı,uykusuzluğuma rağmen.
Umursamazdı,prensipleri vardı çünkü güneşin.
Gökyüzüyle düzenli bi ilişkisi vardı asırlardır
Hani uzun sürmüş ya , efsane mi oluyor yani zaman şimdi?
Hergün aynı saatte aydınlanan gökyüzünü geniş gören bizleriz
Düşünsenize aynı tonlarda aydınlanmıyor ki .
Meridyenler bundan var işte.Çocukları.Evlatlıklar ama olsun.
Bunu onlar da biliyorlar sonuçta,sorun değil.Hala dünyayı sarıyorlar belirli cm aralıklarla.
Ne diyordum ? İşte tüm bunlar hergün tekerrür ederken bize sadece arkafonda fa# eşlik ediyor.
Hadi aşık olalım.

10 Mart 2010 Çarşamba

ceviz reçeli


-Buralara kadar geldin,dinlensene biraz..
-Yo,gitmeliyim ben,gelirken söz verdim ufaladığım ekmek kırıntılarına onları ayrı ayrı kuşlar kapmadan toplayıp anneme götüreceğime.
-Annene mi? Neden?
-Köfte istedi canım gelirken.
-Madem toplayacaksın ,ne diye ufaladın ki şapşal!hah!
-Sen hep böyle misindir?
-Ha?
-Böyle misindir diyorum.Bu kadar vurgulu?
-Vurgu?
-Aynı zamanda aptal ve sığsında.
-Sen ne..
-Bak hala sorgulamıyorsun.Yada bana kızmıyorsun.
-Kızmıyor muyum?
-Kızıyor musun ?
-Evet.
-Neden peki?
-Ha?!
-Neden diyorum,kızgınlığının sebebi ne?
-Bi..bilmiyorum.Kafamı karıştırıyorsun,dur.Küstahlığın belki.Evet sanırım bu.
-Hayır.Yine unuttun bak.Asıl sensin en büyük şapşal.
-Neyi?!
-Kızgınlığının sebebini.Saçma.
-Saçma mı?
-Evet.O kadar saçma ki sen bile unutuyorsun,sadece yargılanmamak için saçma sorularına devam ediyorsun.Böylece dinlediğini belli ediceksin,akıllı olduğunu sanıyorsun ya.
-Kes artık!
-Gidiyorum zaten.
-..
-Nereye diye sormuyorsun?
-Neden sorayım?
-Neden sormayasın?Ne yani,ağzından çıkanların hiçbiri değildi de bu soru mu saçma?
-Cevabından emin olmadığım şeyler hakkında sorular sorarım ben çocuk.bilmez misin?
-Neymiş ki cevabı,nereye gidiyorum ben?!
-Çok basit..Hiçbiryere.

8 Mart 2010 Pazartesi

itz ma' little world and imagination.itz destination!

Evet.Herkes haklıymış meğer,tüm hayat gerçekmiş.Uykularımız düzen,günlerimiz birer(birer) 'düş'müş.Tüm yanılgılar bulgu,hatalar vurgu imiş.İçimiz ister,dışımız yokluktan,tokluktan kusar imiş.Ah ne de salak varlıklarız hepimiz farkında mısınız?
Bir de memnun gibi davranmıyor muyuz halimizden..Nerde benim dedem,anneannem?Şimdi aklıma gelir anca zaten..Trajikomik bu.
Robot olmadığımızdan mı herşeyi bahane yapıyoruz acaba,bu ara bunu çok düşünür oldum ben.Hasta mıyım ne?En azından öz eleştiri yapabiliyorum,alınmaca-gücenmece,kandırmaca yok şimdi.Siz de bilirsiniz ki
sık sık çok uzun konuşmam böyle ve konuştuğumda legaldir tüm cümlelerim.Bi defa bana aittir be.Neyse.

Gelgelelim ; gülelim,eğlenelim.Hayat çok adil hakkaten,paylaşmak istedim.



aha evet bunu da dinle.

http://fizy.com/s/190ygn


2 Mart 2010 Salı